Kültür ve Sanat

‘Nuri Bilge Ceylan’dan çok şey öğrendim’

Türk Sineması’nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, “Film Gibi Hayatlar” programında ünlü görüntü yönetmeni Gökhan Tiryaki’yi ağırladı. TRT’de beş sene kameramanlık yapan Gökhan Tiryaki, TRT’ye girmek için kapısında yattığını söyledi.

Tiryaki, “TRT’nin kapısında altı ay yattım. O zamanlar bir sınav vardı ve o sınavı kaçırmıştım. O zamanlar 12 yılda ya da 8 yılda bir sınav vardı TRT’ye girmek için. Takım elbisemi giyer giderdim, devlet dairesi diye. Sonra herkesi tanımış oldum. Bir gün beni çağırdılar, görüştük, artık herkesin göz aşinalığı var. Aktüel kamerada asistan olarak işe girdim. Beş sene çalıştım.” dedi.


Gökhan Tiryaki ile Hülya Koçyiğit

Gökhan Tiryaki ile Hülya Koçyiğit

Sonrasında bir prodüksiyon şirketinde kameraman olarak çalışmaya başlayan Gökhan Tiryaki, birçok filme birlikte imza attıkları ünlü yönetmen Nuri Bilge Ceylan ile de orada tanıştıklarını söyledi.

Tiryaki, Nuri Bilge Ceylan ile tanışmalarını şöyle anlattı:

O zamanlar görüntü yönetmeni olarak özel sektörde sadece reklam çekiyordum. Şirketin sahibi Noyan, bugün adını demeden geçemem, dünyadaki en teknik şeyleri hemen takip eden, peşinden koşan bir adamdı. Türkiye’de 2001 yılında yanılmıyorsam dünyadaki ilk 24 kare çeken sinema elektronik kamerasını getirmişti ve bizim kucağımıza gelmişti tabi ki… Biz de kendi açımızdan bu anlamda olağanüstü şanslı insanlarız, deli gibi öğrendik teknolojisini… Fakat Nuri Bilge Ceylan uzun planlar çekmek isteyen bir yönetmen ve bundan çok mustarip tabii. Elektronik olarak bunun çekilmesi onun hayali ve bunun peşinde çıldırıyor. Duydu ve şirkete geldi biz de konuştuk, ona anlattım. Tabii ki o kalın kitap ve kamerayı full yutmuş şekilde gelmişti. Ben yıllar sonra, ‘Nedir? Sen benimle ne için çalıştın?’ dediğimde, “Vallahi o zamanlar bir tek sen kamera hakkında mantıklı konuşuyordun’ diyordu. ‘Yani o yüzden seninle yapmak istemiştim’ demişti. Benimle konuşurken aslında o biliyor makinayı nasıl kullanacağını. O diğer filmlerinin görüntü yönetmenliğini yapmıştı. Benimle beraber filme karar verdi ve ‘Benimle çalışır mısın?’ dedi. ‘Evet, çalışırım ne demek.’ dedim. Olağanüstü bir fırsat. Zaten fotoğraftan tanıyorum onu, filmlerini de biliyorum. Müthiş bir şans ve hala inanamıyorum. Ondan sonra biz başladık filme, ben kameramanım. Hala bir görüntü yönetmeni titri konuşulmuyor, kendisi yapacak belki…Hiç sorgulamadım, hiç konuşmadım. Zaten mutluluktan ve heyecandan orda olmadığım bir noktada… Baktım bir hafta sonra, ‘Ya bu işin görüntü yönetmeni sensin. Çünkü her şeyi sen yapıyorsun’ dedi. Böyle güzel bir laf etmişti. Öyle başladı.

Nuri Bilge Ceylan ile ilgili övgü dolu sözler söyleyen ünlü yönetmen, “Büyük sinemacı. Bugün dünyada yaşayan büyük sinemacılardan biri. Ben ondan çok şey öğrendim. Ona katkım ne kadar var bilmiyorum ama ondan çok şey öğrendim. Bizim onunla en büyük anlaşma biçimimiz yaptığı sinema türünün ve yapma biçiminin benim de tam olarak isteğim ve sevdiğim şekilde olması oldu bence. Konsantrasyonu olağanüstü bir adam. Müthiş çalışkan, gün boyunca çekim yapar. Odasına döndüğünde ya da İstanbul’a evine döndüğünde biz ona görüntüleri aktarırız. Onları gece boyunca izler.” şeklinde konuştu.

İlgili Haberler

Başa dön tuşu