Serkan Demirci: Gaziantep kontrolsüz büyüyor!
Magazinn.com'a Google News'te abone olun
Abone Olİnşaat ve halı sektöründe Gaziantep’e değerli katkılar sunan iş adamı Serkan Demirci’yle Gaziantep’i, faaliyetlerini ve ileriye dönük hayallerini Şehrin En İyileri gazetesine anlattı; “Artık biraz daha olağandışı projeler yapıp şehrimizi geleceğe yönelik göze hitap edecek projelerle güzelleştirmemiz gerekiyor.”
Serkan Bey sizi tanıyabilir miyiz?
Gaziantepli bir aileyiz. İki kardeşiz; bir kız kardeşim var. İlk ve orta öğrenimimi Gaziantep’te tamamladım. 16 yaşındayken iş hayatına atıldım. Firmamız 1990 yılında babam Bülent Demirci tarafından battaniye ve halı üretimi üzerine kurulmuştu. 16 yaşımdan bu yana arkadaşlarım gezip eğlenirken ben okul çıkışlarında her gün babamın yanına gidip iş öğrenme hevesine kapılmıştım. 20’li yaşlarımda halı sektöründe kendimi yetiştirdikten sonra kendi müşterilerimi bulup satış yapmaya başlamış ve kendi ayaklarım üzerinde durmanın ilk adımlarını atmıştım. Babamla birlikte çok çalışıp çok sıkıntılar çekip çok şükür Babam Bülent Demirci’nin kurduğu şirketimizi hak ettigi konuma getirmenin mutluluğunu yaşıyorum.
Gaziantep son zamanların yükselen illerinden biri. Yıldızı her geçen gün biraz daha parlıyor. Bir Gaziantepli’den Gaziantep’i anlatmasını istesek, neler söylersiniz bize?
Türkiye’nin altıncı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ise en büyük kenti olan Gaziantep; nüfusu, ekonomik potansiyeli, kültürel zenginlikleri, tarihi dokusu ve büyükşehir statüsüyle metropol bir kenttir.
Bugün tarihi, kültürel değerleri, birbirinden lezzetli Antep yemeklerini barındıran mutfağı, beş organize sanayi bölgesi, şehirlerarası ve uluslararası bağlantı yolları ile bölgenin en önemlikentlerinden biriolan Gaziantep, her yıl binlerce turist ağırlamaktadır.
İnşaat sektörünün en iyi markalarından birisiniz burada. Son zamanlardaki yapılaşmayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gaziantep’in kontrolsüz büyüdüğünü düşünüyorum. Bu büyüme için gelişme demek yerine fiziksel genişleme diyebiliriz. Yaşam kalitemizin bozulmasına, eğitim seviyesinin düşmesine neden oluyor. Fiziksel büyüme dünya ve Türkiye ölçeğinde diğer kentlerle kıyaslanamayacak bir büyümeyi beraberinde getiriyor. Bu durumda da artan nüfus, bir yandan yeni konut ihtiyaçlarını diğer yandan yeni kentsel sosyal donatı alanları ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Yeşili az, yeterli okul alanı olmayan bu konuda mevcut yasa ve yönetmelikleri de göz ardı ederek yapılan yapılar ortaya çıkıyor. Güncel durumu iyi kelimesi ile değerlendiremiyorum. Az sayıdaki başarılı örneklerin varlığı, maalesef yanlışları ortadan kaldırmıyor.
Size göre en büyük eksiği ve sorunu ne bu bölgenin inşaat sektöründe?
Daha önce de söylediğim üzere inşaat sektöründe kontrolsuz büyümeden dolayı yaşam kalitemiz düşüş gösteriyor.
Artık biraz daha olağandışı projeler yapıp şehrimizi geleceğe yönelik göze hitap edecek projelerle güzelleştirmemiz gerekiyor.
Gaziantep’in inanılmaz bir dokusu var; büyülü ve mistik bir kent… Sizce kültürel dokuyu bozmadan modern binalar inşaa etmek mümkün mü?
Sürekli olarak toplantılarda, sohbetlerde yerel malzeme, geleneksel mimarinin önemi konularında harekete geçmemiz gerektiğini söylerim. Bunu söyleyip uygulamazsanız inandırıcı olamazsınız. Elbette ki mevzuat ve imar yönetmeliklerinin de bunu desteklemesi gerekir. Tarihe saygılı, doğanın korunduğu, yerel malzemenin kullanıldığı güncel yaşam alışkanlıklarına cevap verebilen bir tasarım anlayışıyla projeleri tamamlamamız gerekir.
Bildiğimiz kadarıyla halı sektöründe de kıymetli izleriniz var bu şehirde… Biraz da bu sektörden bahseder misiniz?
Gaziantep, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Türkiye’nin en önemli sanayi ve ticaret merkezlerinden biri olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Sahip olduğu ticaret potansiyeli ve girişimcilik ruhuyla dünya piyasalarında daima yerini almıştır. Gaziantep, halıcılıkta da tüm bu özelliklerini sürdürüyor. Mesela Türkiye, parça makine halısında dünyanın en büyük üreticisi ama bu büyüklükte Gaziantep’in azımsanamayacak bir payı bulunuyor. Öyle ki parça makine halısı ticaretinin yüzde 70’i ülkemizden ve yüzde 53’ü de tek başına Gaziantepli halıcılar tarafından gerçekleştirilmekte.
Pandemi döneminde neler yaşadınız? Gaziantep nasıl yaşadı bu süreci?
Pandemi döneminde halk olarak çok bilinçli bir şekilde ilerlediğimizi düşünüyorum. Tabi ki bunlara rağmen herkes gibi üzücü sonuçlar doğursa da Gaziantep ilimiz olarak Covid-19’un karşısında durabildiğimizi fark ettim.
İş anlamında yeme içme ve eğlence sektörünü kötü yönde etkilese de halı sektöründe inanılmaz bir talep oldu. Hatta diyebilirim ki halı sektörünü pandemi hiç etkilemedi.
Bir yandan pandemiyle bir yandan da yangınlarla boğuşuyor memleketimiz. Sizce eski günlerimize dönebilecek miyiz, ne düşünüyorsunuz bu konuda?
Bu dönemde öncelikle Allah vatandaşımızın ve vatanımızın yardımcısı olsun; toplum olarak zor günler geçirsek de bu felaketlerin biteceği temennisi içerisindeyim. Maskesiz sağlıklı günlerimize ve yemyeşil doğamıza yeniden kavuşacağımıza inaniyorum.
Hobileriniz neler, iş harici neler yaparsınız?
İş hayatım dışında kendime vakit ayırmayı gerçekten çok seviyorum. Özellikle spor vazgeçilmezim, aynı evi paylaştığım evcil hayvanlarımla yürüyüş yapmak, onlarla vakit geçirmek bana mutluluk katıyor. Bunlar dışında spor arabaya merakım olduğu için araçlarımla ilgilenmeyi seviyorum. Boş vakitlerimde araştırma yapmak da ilgi alanıma giriyor.
Gaziantep dışında yatırımlar projeler var mı?
Evet geçtiğimiz 2020 yılında Gaziantep’in yanı sıra İzmir’de de bazı sektörlerde ufak ufak yatırım yapmaya başlamış bulunmaktayım. Daha fazla büyüme hedefim asla yok; çocukluğumdan bu yana erken emeklilik hayalimden dolayı biraz daha geri çekilmeyi düşünüyorum.
İleriye dönük projeleriniz nedir?
Yaptığım işlerde benden sonra devamını getirebilecek bir kardeş veya akrabam olmadığı için gücümün yettigi yere kadar her zaman en iyisini yapmaya çalışıp aşırı büyümeyip kontrolü kaybetmeden hazırdaki düzenimi devam ettirmek tek, hep ve sabit projemdir.