Bugün ustanın yıldönümü! Bugün bir ustayı anmak gerek!..
Magazinn.com'a Google News'te abone olun
Abone Ol18 Kasım 2013 yılında kaybettiğimiz tiyatronun usta ismi Nejat Uygur, Türkiye'de özgün sahne sanatlarının öncülerinden biriydi. Mizahı bir sanattan ziyade yaşama şekli olarak benimseyen, aile hayatını da sahnede yaşayan çok özel bir isimdi. Bir ömür verdiği tiyatroyu, televizyonlara taşıyan isim olarak aramızdan ayrıldı usta oyuncu. Nejat Uygur'u ölümünün ardında sahnelerde bıraktığı derin boşluğu 10 büyük oyunuyla anıyoruz.
1927'de Kilis'te başlayan bir hikaye Nejat Uygur'un hayatı. Türk mizahının atalarından sayılan İsmail Dümbüllü tarafından keşfedilmesine dek uzanan çocukluk ve gençlik hayatını, subay olan babası ve öğretmen annesinin atandığı şehirlerin birinden diğerine sürüklenerek geçirmişti Uygur. Sahnelere de bu gittiği şehirlerde okuduğu okullanın müsamerelerinde merak salmıştı. Bir Cumhuriyet çocuğuydu Uygur, Halk Evleri'nde pişmişti. Boks, atletizm, su topu, binicilik… Her türlü sporla Halk Evleri'nde tanışmıştı. Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümü'nde okuyan ancak mezun olamayan usta oyuncu, 1949 yılında "Nejat Uygur Tiyatrosu" ile profesyonel tiyatro hayatına başlamış ve bir sene sonra da Necla Uygur ile evlenerek girmişti.
Kurduğu tiyatro ile 13 yıllık bir Anadolu turnesine çıkan Uygur bu süreçte, 5 erkek evlat sahibi olmuştu. Uygur'un çocuklarından Behzat ile Süheyl ilerleyen yıllarda babalarının izinden giderek oyunculuğa adım atmışlardı. 2007 Eylül'ünde beyin damarlarındaki tıkanıklık sebebiyle geçirdiği kısmi felce kadar aktif olarak oyunculuğa devam eden Nejat Uygur, 6 yıl boyunca süren tedavilere yanıt verememiş ve 86 yaşında ardında büyük bir sanat mirası bırakarak hayata gözlerini yummuştu.
Nejat Uygur, sıradan bir tiyatro oyuncusu ve yapımcısı değildi. Onu benzerlerinden ayıran en önemli özelliği sanata devrim niteliğinde getirdiği yeniliklerdi. Her ne kadar oyunları sade dekorlar ve kostümlerle gerçekleştirilse de, tiyatroya olan bakış açısı bugün Türk televizyonlarının en çok sevilen programlarının önünü açan bir devrim niteliğindeydi. "Evinde Tiyatro" demişti usta oyuncu uzun yıllar evvel. Bu sözü ilk dile getirdiğinde kimse anlamamıştı ne demek istediğini. Ancak yıllar sonra rating rekorları kıran programlar anlamıştı, büyük ustanın gördüğü ışığı.
Televizyonun Türk halkı üstündeki etkisini çok güzel çözümlemişti ve bunu tiyatroyu herkese izletme hevesiyle birleştirmeyi başarmıştı Uygur. Televizyondaki programlar izleyici için ne bilet parasına gerek bırakıyordu, ne de seyredilecek gösteri için çekilecek yol zahmetine… İnsanların sinema ve tiyatro sahnelerinden el ayak çekmesi, darlaşan ekonomik imkanlar, tiyatronun kurtuluşunun televizyonda olduğunu işaret ediyordu ve bunu Nejat Uygur'dan başka kimse görmemişti. "Evinde Tiyatro" dedi büyük usta ve hem televizyon kanallarıyla birlikte hazırladığı programlar, hem de video kasetlerle tiyatro sahnesini televizyon ekranlarına taşıdı. Bir döneme damga vuran Devekuşu Kabare gibi büyük oyunların video kasetlerinin kapışıldığı dönemlerin ardından yeni bir çağ başlamıştı tiyatro sahneleri için. Tiyatro formatında televizyon programları büyük oyuncu Nejat Uygur'un keşfi olarak hayatımıza girmişti. Özellikle 90'ların başında özel televizyonların yayın hayatına girdiği ve program sıkıntısı çektikleri bir dönemde Nejat Uygur'un oyunları ekranlarda önemli bir alternatif olmuştu. Dönemin önemli yapımlarından "Olacak O Kadar" gibi televizyonlara uygun formatlarda çekilen programlara karşı, gerçek bir tiyatro sahnesi üstünde yapılan mizah tüm yaş gruplarına hitap ederek toplumu avcuna almıştı.
Peki sonra ne oldu? Nejat Uygur'un gösterdiği yoldan ilerleyen özellikle Yılmaz Erdoğan önderliğindeki BKM ekibi "Bir Demet Tiyatro" ile başlayan bir akıma imza attı. "Çok Güzel Hareketler Bunlar" ve günümüzde çok popüler olan "Güldür Güldür" gibi programların hepsi Nejat Uygur'un yaktığı ateşle ısınan ve ısıtan yapımlar oldular. Büyük bir miras Nejat Uygur'un bize bıraktığı. Bir dönem ABD ve dolaylı olarak Türkiye'yi de kasıp kavuran geçici "Sitcom" rüzgarı bugün televizyonlarda kendisine yer bulamazken, Nejat Uygur'un başlattığı "Evinde Tiyatro" akımı tekrarları bile rating rekorları kıran bir program formatı oldu.
1998 yılında Kültür Bakanlığı'nın verdiği Devlet Sanatçısı ünvanını sonuna kadar hak eden büyük usta ardından, söylenebilecek en güzel şey tiyatroyu ayakta tutan en öenmli isim olduğudur. Bugün onun sayesinde televizyon ekranlarına taşınan tiyatro formatlı programlar, insanları yeniden tiyatro sahnelerine çekiyor. Çünkü insanlar televizyonda her gün gördükleri eğlencenin içerisine dahil olmak istiyorlar. Bugün televizyonlarda rekorlar kıran programlar, genç kuşakları tiyatroya ısındırıyor. Dijital dünyanın ve sinemanın altında gözlerden uzak sahneler bile bugün kapalı gişe oyunlar çıkartabiliyorsa, tiyatroyu televizyona taşıyarak adeta bir sanatı geleceğine şekil veren Nejat Uygur'un bunda emeği büyüktür.
Nejat Uygur'un, ardından gelenlere miras bıraktığı tiyatroyu yaşatma görevi; bugün ucuz sitcomlara, birbirinin kopyası dizilere ve bayatlamış yarışma programlarına karşı bir zafere dönüştü. İzleyiciyle bağ kuramayan pek çok televizyon programı birer birer yayından kaldırılırken, televizyonlardaki tiyatro sahnesi ebediyen var olacak gibi gözüküyor. Ve televizyonlarda izlenen tiyatro sahneleri, evlerinden çıkıp salonlara koşan binlerce insanın coşkusuyla perdelerini açmaya devam edecek… Hayatı boyunca verdiği çabanın verdiği sonuçlardan ötürü ruhunun huzur bulduğuna inandığımız usta oyuncuyu 10 büyük oyunuyla anıyoruz.